İnşaat mühendisliği terimi aslında kelime olarak hayatımıza gireli çok da uzun bir süre olduğu söylenemez.İlk kez 'civil engineering' olarak 18.yy'da kullanılmaya başlanılmıştır.İnşaat mühendiliği tarihine baktığımızda, hayatımızı medenileştiren (civilization) bu bilim dalı M.Ö.4000 ile M.Ö.3000 yılları arasında insanların yavaş yavaş göçebe hayatı terk edip barınak yapma ihtiyacından doğduğu tahmin edilmektedir. Mısırda yapılan Piramitlerin M.Ö.2700 ile M.Ö.2500 yılları arasında yapıldığı gözönüne alındığında tarihinin çok eskilere dayandığı görülmektedir.
İlk zamanlarda insanların barınma, yırtıcı hayvanlardan ve soğuklardan korunmak amacı ile temelleri atılan inşaat mühendisliği, ilerleyen zamanlarda insanların yeni yerler keşfetme, ticaret yapma gibi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ulaşım alanında yollara, demiryollarına; tatlı suya ihtiyaç duyduklarından su kanallarına, su alma yapılarına; deniz ticaretinin ilerlemesiyle liman yapılara ihtiyaç duyularak kendini göstermiştir. Medenileşen insanların sayesinde bu segmentlerin sayısını arttırmış ve ihtiyaçlar doğrultusunda inşaat mühendisliği bir çığ gibi büyümüştür.
Günümüzde gelinen noktada inşaat mühendisliği teknolojinin, kimyanın ve fiziğin de kullanılması ile kendini geliştirmiştir. Gökdelenler, barajlar, köprüler, yollar, limanlar, hızlı trenler ve tüneller gibi büyük mühendislik çalışmaları geçmişten gelen birikim ile günümüzdeki teknolojinin birleştirilmesi sonucu meydana gelen yapılardır.
İnşaat mühendisliğini ilk önceliği güvenliktir. Güvenliğini sağladığımız yapının ekonomik, estetik ve bir o kadar da kullanışlı olmasını sağlamak mühendisliğini temelidir.
Medeniyet seviyesi arttıkça mühendislik artık tek kalemde ihtiyaçlara karşılık veremediği dolayısıyla bazı konularda spesifik olamaya zorlandığı görülmüştür. Bunun sonucunda inşaat mühendisliği her birinin kendine özel tekniği olan ve deneyim gerektiren Malzeme Bilimi ve Mühendisliği, Kıyı Mühendisliği, Yapı Mühendisliği, Deprem Mühendisliği, Ulaştırma Mühendisliği, Hidrolik Mühendisliği ve Trafik Mühendisliği gibi yeni mühendislik dallarına ayrılmıştır. İlerleyen zamanlarda bu dalların daha da artacağı muhtemel tahminlerim arasında yer almaktadır.
Sonuç olarak inşaat mühendisliği her bilim dalı gibi sürekli olarak kendini yenilemeye, geliştirmeye açık bir bilim dalıdır. İnsanların ihtiyaçları doğrultusunda yeni yapı dalları daha güvenli ve ekonomik şekilde üretilebileceği bir süreç devam etmektedir. Evreni ne kadar iyi tanırsak kendimizi mühendislik dalında o kadar daha yükseltebiliriz.
Seo, Arama Motoru Optimizasyonu anlamına gelen "Search Engine Optimization" kelimelerinin kısaltmasıdır. Bu uygulama, başla Google olmak üzere arama motorlarının sizleri hızlı bir şekilde indekslemesi... devamı için tıklayınız.
İnşaat yapım, taahhüt veya danışmanlık işlerinde, İşveren ve Taşeron ya da Alt-Yüklenici arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde yapılan işlere ait alacağı paraya hakediş denir. İmzalanan Taşeron Sözleşmesi kapsamında... devamı için tıklayınız.